Sosyal Medya Milliyetçileri (SMM)

SOSYAL MEDYA MİLLİYETÇİLERİ 


Şimdi uzun zamandır değinmek isteyip de bir türlü değinemediğim bir konu hakkında yazmak istiyorum. Başlıktan da zaten biraz fikir sahibi olmuşsunuzdur yazı hakkında. Son zamanlarda iyice büyüyen, büyümek ne kelime işin bokunu çıkarmaya başlayan Sosyal Medya Milliyetçilerinden bahsedelim. Klavye delikanlısı da diyebiliriz bunlara. Her türden insan mevcut bunun içine, “ Kafir Kemal” diyenler de “ Baban kim olurdu bilemezdin şerefsiz” diyenler de var bu grubun içinde.

Bu tür insanlar sosyal medya milliyetçisi olmak için, öncelikle bir bilgisayar alırlar kendilerine. Evlerine son hız interneti de bağlattıktan sonra bilinirliği fazla olan sitelere üye olmaya başlarlar. (Facebook, twitter) bunların başında gelir. Geçenlerde facebook kullanıcılarından derlenen 16 çeşit facebook kullanıcısının fotoğrafını paylaşmıştık. Şimdi 17. Olarak Sosyal medya milliyetçilerini veriyoruz. :D Bu kısa ara bilgiden sonra devam edelim bizim SMM’lere ( Sosyal Medya Milliyetçileri). Başlarlar envai çeşit paylaşım yapmaya. Tamam paylaşmak esas’tır sloganımızda da, arkadaş hiçbir fikir sahibi olmadığın bir konuda niye paylaşım yaparsın ki . :D Neyse burası bizi fazla ilgilendirmez deyip devam edelim. Bir süre sonra ülkede üzücü bir durum yaşanır, mesela şehit haberi gelir. Olay burda kopmuştur. SMM’ler çoğunlukla birbirlerinin paylaşımından öğrenir bu haberi. İlk iş haberi facebook’ta paylaşıp twitter’da yorup yapmak olur. Ondan sonra bilgisayarın 300gb’lık harddiskindeki  eskimeye yüz tutmuş profil resmi Türk bayrağı özenle aranıp taranıp bulunur. Daha iki gün önce arkadaşlarıyla gecenin bir yarısı nasıl eğlendiklerini başkalarına göstermek için çektirdiği profil resmi yerine Türk bayrağı resmini koyar profiline. Ondan sonra başlar pusuda beklemeye. Çünkü haberle ilgili bir çok şey paylaşmak istiyordur ama, insanları gaza getirecek, hadi asalım, hadi keselim, şunu yapalım bunu yapalım tarzı paylaşımlar daha düşmemiştir ağa. Zaten kendileri düşüncelerini dile getiremedikleri için, hazır dile getirilmişleri arar tararlar internetten. Asalım, keselim tarzı haberler düşmeye başlayınca, paylaşımlar da başlar.  Savaşalım, vuralım, parçalayalım vs… Sanırsın savaş çıksa en önde onlar gidecek. Yemeyin lan beni.. Bırak olum/kızım bu işleri.  Daha dün sen değil miydin abudik gubudik şeyler paylaşan. Hangi ara kabardı len milliyetçilik duyguların. Harbiden sen de gider mişin lan o şehitler uğruna, bu vatan uğruna şehit olmaya. Evet der gibi oldun. Bırak len bu işleri sen gitsen gitsen o bilgisayarın başından kalkıp tuvalete gidersin.

Devam edelim SMM’lerin çalışma düzenine. Paylaşımlar yapıldı, sayfalar bayraklarla donatıldı, herkes birlik beraberliğe çağrıldı. Ondan sonra sıra geldi arkadaşlarına sataşmaya, ya da laf sokmaya. Kendi paylaşımlarını beğenmeyen, paylaşmayan, profilinde bayrak resmi olmayanlara… Siz bu ülkeyi sevmiyorsunuz, bak ben paylaşıyorum, resmimde Türk bayrağı var siz de yok. Siz hala neler paylaşıyorsunuz… Evet, onlar kadar SMM olamayan arkadaşlarına da laf soktuktan sonra görevini tamamlamıştır. Artık sigarasını yakıp, çay içebilir. Vatani görevini yerine getirdi, hoş klavyenin tuşları biraz eskidi ama olsun. Vatan sağ olsun. Profil resmi biraz bayrak olarak kalsa da olur. Paylaşımlara ilk andaki heyecanı kalmasa da devam eder. Sonuçta görevini yapmış olmanın bir rahatlığı vardır üzerinde. Aradan birkaç gün geçtikten sonra paylaşımlar değişmeye başlar. Kendi özüne döner. Açtığında sayfasını profil resmi gözüne çarpar, eee artık kimse şehitlerden bahsetmiyor, vatan millet sakarya demiyor, profil resmini değiştirse de olur. Ne de olsa unutuldu. Hatta unutulduğu bile unutuldu. Ondan sonra profil resmini değiştirir, yine rüzgara karşı çiş yaparken çektirdiği profil resmini koyar. Akşam arkadaşlarıyla hangi barda olduğunu paylaşır, ya da kimin evindeki partiye gideceğini.

Sosyal Medya Milliyetçiliği de böyle bir şey işte. Diğer adı da “ Klavye delikanlılığı” Şehit olmadan Milliyetçi olamayanlar. Oldukları Milliyetçiliği de klavyeden öteye götüremeyenler.

Dibe Not : Profil resmi Türk bayrağı olup da “ Ulan bana mı lan “ bu yazı deyip atlamayın.  Aaaa Mahmut bak seni anlatıyor diye de önünüze geleni itham etmeyin. SMM’ler kendilerini gayet iyi biliyor :)

Kayıp Şehirdeki Yabancı..


 

 

Yorum Gönder

0 Yorumlar