Geçenlerde karşılaştığım ve oldukça dikkat çeken bir video. Lesley Hazleton kendisini bir agnostik olarak tanımlamakta. Agnostik kelimesi, bilinemezci demek olup kısaca bir şeyin doğru yada yanlış olduğunun bilenemez olduğunu ve bu yüzden herhangi bir seçim yapmamayı seçen kişilere verilen isimdir. Dini olarak ele aldığımızda Tanrı'nın var ya da yok olduğunun bilinemeyeceğini savunurlar.
Video'ya gelirsek gerçekten bir çok ateistin yaptığını yapmayıp Kuran'ı bir bütün olarak okumayı tercih etmiş teyzemiz. Kuran okurken ki en büyük yanlış onu bütünsel olarak algılamamaktır. Tek tek ayetlere baktığımız zaman içinden çıkılması zor olan bir yapıya bürünmektedir. Bu yüzden bazı gelenekçiler Kuran'ın tek başına anlaşılamayacağını bu yüzden hadislere, tefsir kitaplarına ihtiyaç duyacağımızı söyleyerek insanları Kuran okumaktan alıkoymuş, Kuran'ı sadece alimlerin anlayabileceği bir kitap haline getirmişler. Dahası Kuran duvarlara mendile sarılıp asılan, ölülerin arkasından okunan bir kitap haline gelmiştir. Bugün bir çok kişi Kuran okuduğunu iddia etse de sadece Kuran'ın Arapçasını okuyarak ondan sevap kazanmayı beklemektedir. Elbette Arapça'sını okumakta bir sakınca yoktur, sıkıntılı olan taraf onu anlamamaktan kaynaklanmaktadır. Kuran'ın hükümlerini ve içeriğini anlamadıktan sonra onu yüzlerce kez hatim etmenin ne anlamı var ? Allah tarafından insanlara indirilen ve "Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?" (Kamer 32 ) ayeti gibi daha onlarca ayeti içinde barındıran bu kitabı anlamadıktan sonra nasıl öğüt alınacak ?
Video'nun 6. dakikasında kafirlerin öldürülmesiyle ilgili ayeti açıklıyor Lesley. Yukarıda belirttiğimiz gibi bir çok ateistin yaptığı gibi tek bir ayeti anlam bütünlüğünden çıkartıp alırsan sanki Allah her kafirin öldürülmesini gerektiğini söylüyormuş gibi anlaşılıyor. Tevbe suresinin 5. ayetinde Müşriklerin öldürülebileceğini söylüyor. Ayetin sadece burasını alırsak bunu sanki bütün müşrikler olarak değerlendirmemiz muhtemel.Fakat devamındaki ayetlerde o müşriklerin kimler olduğu söyleniyor ;
"Müşriklerin Allah katında, onun resulü katında ahitleri nasıl olabilir! Mescid-i Haram yanında antlaşma yaptıklarınız müstesna. Bu şekilde antlaşması olanlara, onlar size doğru dürüst davrandıkça, siz de doğru dürüst davranın. Allah, sakınanları sever." (Tevbe, 7 )
Ayetin devamında bu müşriklerden ve onların neler yaptıklarından bahsediyor. Öldürme işini de ancak savaş zamanında olacağını ( Savaş zamanında öldürmek tüm dinler ve devletler için serbesttir) Zaten peygamber dönemine bakarsak yapılan savaşların hepsinin birer savunma savaşı olduğu gerçektir. Hiç bir şekilde Allah Kuran'da savaş dışında adam öldürmeyi emretmiyor. HattaEnam Suresi 68. Ayette"Ayet ve mucizelerimizle alay edenleri gördüğün vakit, başka bir söze dalıncaya kadar onlardan yüz çevir. Şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra böyle zalim kimselerle birlikte oturma." Ayetlerle dalga geçenler olursa onların öldürülmesi değil, o ortamdan uzaklaşılması gerektiği emredilmiştir.
Videonun 8:46 dk. çok güzel birşey ifade ediyor. Hurilerle ilgili tasvirlerin Kuran'dan 300 yıl sonra ortaya çıktığını ve çoğu islam alimi bulutların üstüne oturup arp çalan kanatlı insanlar fikrini onunla eşdeğer gördüğünü söylüyor " Agnostik birisi bile Kuran'ı okuyunca dinimize girmiş hurafeleri çözmeye başlamış bile :) Bu hurafelerin ne zaman ortaya çıktığını bile söylemiş. Bu Peygamberin ölümünden 200-250 yıl sonra çıkmış hurilerle ilgili uydurmalardan bir tanesi. Bunun gibi yüzlerce hurafe dinimize yerleştirilmiş ve bunlar gerçek dinmiş gibi sunulmaktadır. Malesef bunda Kuran'ı akıl değil nakil dinine çevirenlerin payı bir hayli fazladır. Kuran Allah tarafından peygambere insanların okuyup öğüt alması için gönderilmiş bir kitap. O yüzden din ile ilgili konularda önce Kuran demeli ve cevabımızı başka kitaplarda değil Kuran'da aramalıyız. Yazıyı peygamberimizin din gününde ( Hesap gününde) ümmetine yapacağı biricik şikayet ile noktalayalım.
"Ey Rabbim, benim toplumum, bu Kur'an'ı terk edilmiş/dışlanmış halde tuttular." (Furkan, 30 )
0 Yorumlar