Boşluk ve Hiçlik

           

           Hayatı sorgulamaya başladığın anda rasyonel bir temel aramaya başlarsın. Bu sorgulama işi kendiliğinden başlar. Hayattan ne zaman zevk alamaz duruma gelirsen sorgulamanın da ilk basamağına geçmiş olursun. Yaptığın şeyler, kahkaha ile güldüğün anlar, ya da sevdiğin kişinin içten bir bakışı derman olmaz o sorgulamaya. Artık ok yaydan çıkmıştır, rasyonel bir temel bulamadığın anda yaşadığın duygu sadece boşluk olur. O boşluğu dolduracak bir temelin yoksa yaşadığın şey hiçlik olur. Hiçlik ise felsefi bir kavramla ontolojik olarak hiç bir varlığın olmamasıdır. Yani şu Lawrance Krauss'un "hiç yoktan bir evren" adlı kitabındaki hiçlik gibi değildir. Hiçlik hiçbir şeydir. İşte o hiçlik duygusu senin o yaşadığın boşluğu bir hiçe çevirir. 1,5 - 2 yıl önce yaşadım o hiçlik duygusunu. Neden sorularını kendime sormaya başladım. En son kendimi din ve bilim felsefesi okurken buldum. İki kere Kur'an mealini bitirdim. Neye inandığımı bilmek istiyordum. Bana dayatılan, doğru diye yıllarca sorgulamadan kabul ettiğim bilgileri tek bir kalemde çizmiştim. Dinin sorgulamadan kabul edilebilecek bir inanç sistemi olmadığını anladım. İnanmak için bile rasyonel bir sebebinin olması gerektiğini anladım. Uydurulan din ile Kur'an daki dinin ne kadar farklı olduğunu anladım.Din diye bize dayatılan doğruların aslında başta Kuran ile sonra akıl ile ne kadar çok çeliştiğini fark ettim.Sadece dinle alakalı değil, bir çok konuda insanların nasıl kandırıldığını anladım. Kimilerinin alim diye hiç bir muhakemeden geçirmediği kişilerin insanlara ne kadar zararlı bilgiler dayattını gördüm. Evet, "Din insanların afyonudur" derken Marx haklıydı. Ama cümle eksikti. "Uydurulan din insanların afyonuydu." Kuran'da anlatılan din ise insanların yaşama gayesiydi.

          Bak dostum insanların hayatlarındaki en önemli konuların başında din gelir, bu blogda "Yanılgılar içinde insan" diye bir yazı yazdım. İnsanların hayatlarına bu derece yön veren inanç sistemleri hakkında nasıl bir yanılgı içinde olduklarını, doğru bilginin neye göre ve kime göre doğru olduğunu vurgulamaya çalıştım. Bize dayatılan eğitim sistemleri içinde doğru bilgi, bir takım ağababalarının insanlara öğretmek istediği bilgilerden ibarettir. Dünya piyasasında dönen paranın %60'ı sermaye babalarının elindedir. İşte bu paranın %60'ını elinde bulunduran güç, sana neyi dayatırsa, seni neye inandırmak isterse ona inandırır. Çünkü ellerinde basın yayın gibi çok büyük bir güç vardır. Holywood bunların en önemli silahlarındandır. Bugün dünya'ya yön veren basın yayın kuruluşları, Cnn, fox tv gibi dünya çapındaki kanallar bu adamların istediği bilgiyi ortaya sunarlar. O yüzden 11 eylül saldırılarında 3-5 teröristin Amerika'da İkiz kuleleri, Amerikanın en güvenli yeri olan Pentegonu vurduğuna inandırdılar. O yüzden bütün dünya Müslümanlara terörist gözüyle bakmaya başladı. Oysa terörist kavramı neye göre ve kime göreydi ? Bir Amerikalıya göre terörist müslümanlardı, Türklere göre terörist Pkk'dır, Bir filistinliye göre terörist İsrail'dir. Bir Iraklı'ya göre Terörist Amerikadır. Bir İsrailliye göre terörist Filistinlidir. Burada doğru olan nedir ? Doğru bilgi kime göre doğrudur. Bir takım nedenlerle doğru kabul edilen şey kim güçlüyse onun dayatmasından geçer. Hiç farkında olmadan öyle bir noktaya gelirsin ki, geçmişte savunuyor olduğun bir düşünceyi, bugün şiddetle karşı çıkıyor olursun. Çünkü sana dayatılan neyse, bir zaman sonra onu sorgulamaktan vazgeçersin ve artık kabul etmeye başlarsın. Çünkü çoğunluk tarafından onaylanan bir şey toplum psikolojisi olarak senin de doğrun olur. O yüzden şöyle bir tabir vardır, geçmişte onca insan, onca alim yanılıyor mu yani ? Oysa sen o bilgiyi hiç sorgulamadın ki, sana dayatılan sadece o bilgiyi sorgulamadan kabul etmekti. Sorgulayanları ise dışlamaktı.

        Tüm bu sorunsallar içinde benim için de doğru bilginin kaynağı sadace Kuran oldu. Çünkü Kuran gerek sosyolojik tespitleriyle, inannlar ve inanmayanlar hakkındaki tespitleriyle, ve evren hakkındaki nokta ayetleriyle bir insan zihniyle yazılamayacağının yegane ispatıdır. Mantıksal bir tümevarım yöntemiyle buna çok rahat ulaşılabilir.

       Bunlar benim düşüncelerimdir, kimseyi de bağlamaz. Elinde milyonlarca bilgiye ulaşabilecek bir kaynak var, internet. Onu da sadece facebook için kullanmazsan senin için nimettir. Her bilgiye rahatlıkla ulaşabilirsin. He yok bunlar benim hayatım için önemli şeyler değil diyorsan, facebook'taki beğenilmelerini takip etmeye devam et. Hadi eyvallah-

Yorum Gönder

0 Yorumlar