Mustafa Kemal Atatürk


Elimde olsa bütün okullarda Atatürk'ün sadece bu fotoğrafını asardım ..
Elimde olsaydı bütün okullara sadece Atatürk'ün bu fotoğrafını asardım.


       Her milletin tarihine yön veren liderler olmuştur ve olacaktır. Mustafa Kemal Atatürk'te tarihimize yön vermiş bir çok liderden bir tanesidir. Türk milletinin aydınlanmasına, çağdaş bir toplum hale gelmesindeki tohumları atmıştır. Bugün de bizler onun ve arkadaşlarının attığı o tohumları yeşertip, büyütmekle sorumluyuz.

       Gençler, Mustafa Kemal'in askeri dehasını, siyasi dehasını hepimiz az çok biliyoruz. Bugün onu şöyle büyük askerdi, şöyle siyasi liderdi diye anlatmayacağım. Nacizane okuyup dinlediklerim, bildiklerim kadarıyla onu farklı bir yönden anlatmak isterim.

       Bugün diyoruz ki, Mustafa Kemal gerek asker Mustafa Kemal olarak gerekse devlet adamı Mustafa Kemal olarak çok başarılıydı. Evet başarılıydı, ama kendimize şu soruyu da yöneltmemiz gerekiyor. Mustafa Kemal nasıl bu kadar başarılı oldu ? Onun başarısının sırrı neydi ? İleri görüşlülüğü mü ? Zekası mı ? Var olan sorunlara yöneliş tarzı mı ? Neydi ondaki bu başarının adı ?
Bu söylediklerimizin hepsini tek tek sayabiliriz, ve hepsi bir parça doğru olabilir. Mesela İleri görüşlülüğünü ele alalım. Kütahya Eskişehir savaşlarını hepimiz biliriz. Kütahya Eskişehir Muharebelerinde biz savaşı kaybettik. İsmet Paşa ne yapılacağı ile ilgili bir karar alamıyor. Atatürk'e haber gönderiyorlar, Atatürk 17 temmuzda cepheye geliyor. İsmet Paşa umutsuz bir şekilde. Paşam kaybettik diyor, herşey bitti. Atatürk İsmet Paşaya bakıyor, " Asıl şimdi kazandın" diyor. İsmet Paşa şaşırıyor. İsmet Paşa daha bir şey diyemeden Atatürk haritaları açın diyor. Haritaya bakıyor, Paşam orduları Sakarya'nın doğusuna çekin diye emir veriyor. İsmet Paşa duruma karşı çıkıyor, çünkü Sakaryanın Doğusuna çekilmek demek, ordunun 100 km geri çekilmesi demek. İsmet Paşa diyor ki, 100 km alandaki vatan toprağını ne yapacağız ? Atatürk " Peki senin fikrin ne İsmet" diye soruyor, İsmet Paşadan cevap yok. Bak İsmet diyor, biz 100 km geri çekileceğiz ama nereye çekileceğiz, kendi vatanımızın içine, Papulas nereye gelecek, benim vatanımın içine, biz onu vatanın haremi ismetinde boğacağız diyor. Çünkü Yunan birlikleri ilerledikçe ikmal yolları uzayacak, askerlerin morali bozulacak diyor. Peki bunu Atatürk nereden biliyor ? Bu sadece o andaki ileri görüşlülüğümü ? Tabi ki hayır, Mustafa Kemal okuyor. Kitap okuyor, Dünyadaki savaşlar tarihini biliyor, Rus Mareşali, Kutuzov'un Napolyonu nasıl yendiğini biliyor. Aynı taktiği Kutuzov 1812 de Napolyona karşı uyguluyor. Napolyon Rusya'ya saldırdığında Kutuzov ordusunu Moskova ya kadar geri çekiyor. Ve ancak o zaman Napolyonu ağır bir yenilgiye uğratıyor. Atatürk tabi ki bunları okuyor, bunları biliyor. Çünkü o okumayı seviyor. Buradan şunu anlayabiliriz, Hiç bir zeka gerekli alt yapıyı sağlamadıkça ileri yönde bir adım atamaz. Önce okuyup bilgilenmek gerekir ki, o bilgiler ile zekamızı doğru orantılı bir şekilde kullanabilelim.

    Ordu Sakarya'nın doğusuna çekiliyor. Sakarya savaşı başlıyor, Atatürk karargahında, Cepheden haberler geliyor, o tepe düştü bu tepe düştü, en son diyorlar ki Çaltepe düşerse yandık savaşı kaybettik. Bir süre sonra bir haber daha geliyor, Çaltepe düştü. Atatürk düşünüyor. Biz diyor ne yapıyoruz. O zamana kadar cephe savaşlarında iki hat karşı karşıya gelir ve savaşılır. Hatlardan birisi yarılırsa, diğer hatlarda cephenin uzunluğuna göre geri çekilir ki kaçma olmasın ve ordu düzenli bir şekilde geri çekilsin. Populas da aynı kitapları okuyarak kurmay oluyor Atatürk'te. İşte aradaki fark burada yatıyor. Yenilikçilik. Önünüzde bir sorun var, ve mevcut durum sorunu çözmeye yetmiyor. O zaman yeni bir çözüm ortaya atmanız gerekiyor. İşte Atatürk'ü başarılı yapan etmenlerden birisi de budur. Diyor ki hattın geri çekilmesine gerek yok artık, her birlik müdafaasını tekrar oluşturabilecek yere kadar geri çekilsin ve savaşmaya devam etsin, yanındaki birlikler ne yapıyor diye bakmasın. Yani şu meşhur sözü söylüyor, "Hattı Müdafaa Yoktur, Sattı müdafaa vardır ". Yunan kumandanı Papulasa birliklerin geri çekildiği bilgisi gidiyor. Efendim şu birlik geri çekiyor, bu birlik geri çekiliyor. Birlikler geri çekiliyor ama  ordu geri çekilmiyor. Papulas bekliyor 1 gün bekliyor, 2 gün bekliyor ama Türkler geri çekilmiyor.22 gün sürüyor cephe savaşı, dünyanın en uzun süren cephe savaşıdır. Birlikler çekiliyor ama ordu genel olarak geri çekilmiyor. Papulasın askeri bilgisi oraya kadar yetiyor. Bekliyor ki biz bir birliği yendik, Türk ordusunun da buna karşı geri çekilmesi gerekiyor.Gece Atatürk'ün yanına binbaşı geliyor, cephelerden raporları getiriyor. Atatürke okuyor raporları, paşam diyor savaşı kaybediyoruz, Papulas birlik getiriyor. Atatürk binbaşıdan raporu tekrar okumasını rica ediyor. Binbaşı raporu tekrar okuyor. Şimdi git İsmet paşaya diyor, zaferini tebrik et. Binbaşı İsmet Paşanın yanına gidiyor, paşam zaferinizi tebrik ederim diyor. İsmet paşa ne oldu diye soruyor ? Bilmiyorum Kemal paşa öyle söylememi istedi diyor. İsmet paşa geliyor, Fevzi paşa da geliyor, Fevzi paşa savaşı kaybediyoruz paşam diyor. Binbaşının raporlarını okuduk diyor. Atatük, paşam bir yanlış anlaşılma var diyor, Papulas birlik getirmiyor birlik kaydırıyor, geri çekiliyor diyor. Bunu diyebilmek için gençler, her cephenin birlik birlik kafanızda olması gerekiyor. Aynı raporu binbaşıda okuyor, Fevzi paşa da, İsmet paşa da. Ama yalnız Atatürk kazanıyor olduğumuzu söylüyor. Çünkü yunan birliklerinin hareketinden, geri çekildiklerini anlayabiliyor. Yani Atatürk'ün Hattı müdafa yoktur, sattı müdafa vardır hamlesi karşılığını alıyor. Atatürk bunu söyleyince tabi, odada herkes seviniyor. Tamam diyorlar kazanıyoruz. Ama Atatürk devam ediyor, yarın taaruza kalkıyoruz. Tabi bunu diyince İsmet paşa karşı çıkıyor, paşam subayların yarısı kayıp, askerin %46 sı kaçtı. Ne ile saldıracaz ? İsmet diyor Atatürk, savaş akılda kazanılır, Papulas burada kaybetti, yarın vuruyoruz diyor.

        Buradan şunu anlıyoruz, okuduklarımız, bildiklerimiz bizi bir yere kadar götürür,bildiklerimizden yola çıkarak yeni şeyler üretmedikçe, yenilikçi olmadığımız sürece, hayal dünyamızın ötesine hiç bir zaman geçemeyiz. İşte Atatürk etrafındakilerin aksine, o yeniliği üretebilen kişiydi. Onu başarılı yapan etmenlerden birisi o yenilikçiliğiydi.

       Şimdi 30 Ağustos zaferinin bir hafta öncesine gidelim, Atatürk cepheye kitaplarını getirtiyor. Üstelik Yeni bir roman çıkmış ismi "Çalıkuşu" onu da getirtiyor ve okuyor. 30 Ağustostan sonra zaferi kazanmışız, Atatürk'ün çadırında eşyalar toplanıyor. Atatürk çadıra giriyor, bak çocuk diyor, kitaplarımı toplayın. Tamam paşam diyor asker, toplayacağız, boş sandık bekliyoruz diyor. Atatürk çıkıyor, bir süre sonra tekrar çadırına geliyor, bakıyor ki kitaplar toplanmamış. Kitaplarımı niçin toplamadınız diye soruyor ? Efendim sandığı bekliyoruz diyorlar. Atatürk bakıyor etrafına, bir sürü sandık var, bunlara koyun diyor. Efendim onlar mermi sandıkları diye cevap veriyorlar. Atatürk gidiyor, mermi sandığının bir tanesini boşaltıyor ve diyor ki, " Al diyor buna koy diyor, bizim asıl savaşımız şimdi başlıyor, kitaplar mermilerden daha önemli" Kitaplar Mermi sandıklarına konuyor ve götürülüyor.

            Şimdi yazının başında sormuştum, Atatürk'ü bu kadar başarılı yapan ne diye ? Neydi onu başarılı yapan ? Aslında bu soruyu Mustafa Kemal Atatürk'e de soruyorlar. Bakın kendisi nasıl cevaplıyor.
      30 ağustostan sonra içlerinde yabancı basının da olduğu bir grup gazeteci Atatürk ile sohbet ediyorlar. Orada  soruyorlar, Nasıl oldu bu, nasıl bu kadar başarılı olabildiniz ? Atatürk'ün cevabı nettir. " Ben hayatım boyunca cebime giren her iki kuruşun bir kuruşuyla kitap aldım" Şimdi bana dünya liderleri arasından bir kişi daha gösterebilir misiniz başarısını kitap okumaya bağlayan.

            Bugün Japonya'da kitap okuma oranı %14, Abd'de %12, Almanya ve İngiltere'de %11 Türkiye de %1. Sizce biz Atatürk'ü gerçekten anlayabilmiş miyiz ? Hadi eyvallah-


Not: Yazarken yararlandığım kaynaklar: Celal Şengör - Dahi Diktatör kitabı, yine Celal Şengör'ün sohbetleri, Sunay Akın'ın Atatürk ile ilgili Sohbetleri.

İkinci Not: Yazım hataları sonra düzeltilecektir. İşim var okey oynamaya gidecem. ehehehe.




Yorum Gönder

0 Yorumlar