Virüslü Günler

Selam Millet, 

        Nur topu gibi bir Korona virüsüne sahip olduk, tüm dünya köşe kapmaca oynuyoruz. Köşemizde beklerken bir çoğumuzun yaptığı tek şey İnternet üzerinden haberleri takip etmek. Elimizden, elimizi yıkamak dışında pek bir şey de gelmiyor açıkçası. Benim gibi panik atak sorununuz varsa her cümleden sonra ellerinizi yıkamanız da olası ehehe.

       İnternet ve TV dışında pek bir haber kaynağımız olmadığı için, bu haber kaynaklarını en etkili şekilde kullanmak zorundayız. Kullanmak zorundayız diyorum çünkü, virüs salgını çıktığından beri müthiş bir bilgi kirliliği yaşıyoruz. Virüsten önce de durum pek farklı değildi ya neyse. Bu bilgi kirliliği içinde doğru bilgiye ulaşmak gerçekten uğraş gerektiren bir durum. Sosyal medya grupları coşmuş durumda, medyaya düşen bir ileti, 5 dakika sonra tüm gruplara dağılmış oluyor. Ama bir çok kimse o bilginin doğruluğunu sorgulamıyor. Sorgusuz bir şekilde bilgiyi doğru kabul edip paylaşma arzusu var. Belki iyi niyetle yapılan bu paylaşımlar, kimisi üzerinde çok ciddi etkiler bırakıyor. Mesela İran'da alkolün virüse iyi geldiği söylentilerinden sonra, sahte alkolden ölenlerin sayısı 100'ü geçmiş durumda. Ya da bir çok insan yarasa çorbasının Çin'in günlük öğünü olduğuna inanıyor. İnternet üzerinden yayılan o yarasa çorbası içme görüntülerinin gerçekten Çin'de yaşandığını düşünüyor. Virüsün ülkemize bulaşmasından önce bir çok kişi virüsün Türk genlerine bulaşmadığını düşünüyordu, TV'lerde bunun tartışması bile yapılıyordu. 2 gün önce gruplardan şöyle bir mesaj dolaşmaya başladı " Çin bize bilmem kaç tane tanı kiti gönderdi, bunların parasını Atatürk ödedi". Bu mesajlar hiç bir sorgulamadan geçmeden, üstelik eğitimli kimselerin paylaşımlarında görüldü. O kadar inandırıcı olmuş ki, dün sağlık bakanının yaptığı toplantıda bile vasıfsız bir gazeteci bu soruyu bakana sordu. 2 haftadır yaşanan medyada dolaşan bunun gibi yüzlerce uydurma bilgiler örneklendirebiliriz. Bu gibi paylaşımlar neden yapılıyor, bunun en büyük sebebi ne ? Tıklanma, evet sadece tıklanma. Tıklanma = para. Sansasyonel başlıkların altında, içeriği beş para etmez, hiç bir geçerliliği güvenirliği olmayan haberler, bilgiler.
       Bunlara bilerek kasıtlı yapılan yönlendirmeler de dahil. Bunun en güzel örneği Amerikan başkanının kaç gündür ısrarla korona virüsüne Çin virüsü demesidir. Evet virüs Çin'de evrimleşip insan vücuduna geçmiştir. Ama bir virüsü bir millet ile özdeşleştirmek demek, açık bir şekilde hedef göstermek demektir. Mesela bundan önce mutasyona uğrayıp insana geçen kuş gribi, domuz gribi gibi salgınlar ortaya çıktığı ülke ismi ile anılmamıştır, ya da diğer virüsler. Amerikan başkanının bu yaptığı, zamanında almadığı tedbirlerden dolayı, tüm gözleri başka yöne çevirmekti. Bu da başarılı oldu, Amerika'da sokakta Çinlilere saldırıldığı görüntülerini bulabilirsiniz. Çin'i seversiniz, sevmezsiniz bu ayrı bir şey. Sırf birilerinin totosunu kurtarmak için bir milleti hedef göstermesi ve bunun sonucunda bir takım insanların zarar görmesi hoş bir durum olmasa gerek. 

        Sırf kafanızı yanlış bilgiler ile doldurmamak için doğru bilgiye ulaşmak önemli. Doğru bilgiye de araştırarak sahip olabilirsiniz, okuyarak sahip olabilirsiniz. Doğru kaynakları taramanız. doğruluğunu teyit etmeniz gerekmektedir. Her hoşunuza giden şey doğru, her hoşunuza gitmeyen şey yanlış değildir. Bilgiye duygusal bakamazsınız. Sorgulayın, sorgulamaktan kaçınmayın. Özellikle herkesin bir umut, bir güzel haber beklediği, bir suçlu, bir sorumlu aradığı bugünlerde, doğru bilgiyi edinip paylaşmak bizim en büyük sorumluluğumuz olmalı. Hadi eyvallah-